Türk-Ermeni münakaşası ekseninde,
Türkiye açısından resmi ağızdan verilebilecek cevabı Ahmet Davutoğlu’nun
sözlerinde buluyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri
Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun 15 Nisan 2010 yılında basına verdiği demecinde: “Türk-Ermeni
meselesinin Türkiye ile ABD arasındaki bir konu olmasında hiçbir mantık
görmediğini de belirterek, “Türkiye ve Ermenistan iki komşu ülke.
Yüzyıllardır birlikte yaşıyorlar. Eğer anlaşamadığımız bir konu varsa aramızda
konuşabiliriz. Ancak bunun Türk-Amerikan ilişkilerinin bir ögesi olmaması
gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Davutoğlu konuşmasında; “komşularıyla “sıfır
sorun” politikasını Ermenistan'a da uygulamak istediklerini vurguladı.
Davutoğlu, “Yanı başımızda istikrarsızlığın kaynağı fakir bir komşu
değil, zengin bir Ermenistan istiyoruz. Tüm komşularımızın zengin ve bizimle
barış içinde olmasını arzu ediyoruz. Protokolleri imzalarkenki vizyonumuz da
buydu” diye konuştu.
“Türk ve Ermeni ulusları arasında,
sadece devletler düzeyinde değil, Paris'te, Los Angeles'ta olsun, yeni bir
uzlaşı dönemi istediklerini dile getiren Davutoğlu “Tarihimizle ilgili
olarak Ermeni dostlarımızı dinlemeye hazırız” dedi. Hiç kimsenin,
hafızasını tek taraflı olarak karşı tarafa empoze etmemesi gerektiğini
vurgulayan Davutoğlu, 1915 dönemiyle ilgili olarak, Balkanlardan, Kafkaslardan
da 3-4 yılda 2 milyon Türk'ün göçe zorlandığını” hatırlatarak; tarihin
parlamentolar yoluyla siyasileştirilmesini asla kabul etmeyeceklerini vurguladı
ve “(Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesindeki Ermeni tasarısı
oylaması) 22'ye karşı 23 yerine tersi olsaydı, tarihle ilgili yorumlamalar
değişecek miydi? Bu mantıklı ve etik değil” ifadesini kullandı. (http://www.ntvmsnbc.com/id/25082231)